Sofranızda sevmediğiniz birisinin yemek yediğini fark etmiyorsunuz belki.
Ama Efendimiz (S.A.V.) besmele çekmeden yenilen yemeğe şeytanın ortak olacağını söylüyor?
Hep unuturuz. Söylemeyi arzu ederiz de telaştan unutur gideriz o gizemli sözcükleri.
İsterseniz gelin bugünden tezi yok bu unutkanlığımıza savaş açalım. Şöyle bir hafta, on gün sürdürelim bu mücadelemizi.
Daha sonra besmele çekmeyi unutan bizlerin bu konuda çok güzel bir alışkanlık kazanmaya başladığını göreceksiniz.
Her sofraya oturuşumuzda mutlaka seslice bir besmele çekin; bakın unutanlarda hatırlayacaktır besmeleyi.
Ne duruyorsunuz bu işi başaracağız!
Her hayırlı işe başlarken okunan “Besmele”, “Ben bir ‘hiç’ hükmündeyim. Bu işi de kendim için değil, Allah rızası ve O’nun izni ve adına yapıyorum” demektir.
O’nun “rızası, izni ve adı” ile yapınca kötü bir şey yapmak söz konusu olamaz. Kainat her zerresi ile “besmele” ile hareket ettiğinden, “besmeleyi” tanır, besmeleli kulları varlık âlemi sever, bu şuurla çekilen besmeleyle başlanan bir işin başarısız olması nâdirattandır.
Besmele, âlemin ve Kur’anî hakikatlerin kapılarını açan bir anahtardır.
Besmelenizi söylemediniz mi halâ…!